BURSA HABER
Giriş Tarihi : 18-01-2024 13:28

150 yıllık ’Arı Evi’ yapılan restorasyonla hayat buldu

Bursa’da uzun yıllardır atıl vaziyette duran 150 yıllık Arı Evi, Nilüfer Belediyesi’nin girişimleri ile kamulaştırılarak restore edildi. Çocuklara arı, bal ve arıcılık ile ilgili eğitim vermek amacıyla evin içinde bulunan bir diğer yapı atölye haline getirildi. Ziyaretçilerine antik dönemden günümüze kadar arıcılık hakkında kronolojik deneyim sunan ev, kurdele kesim töreni sonrası hizmete açıldı..

150 yıllık ’Arı Evi’ yapılan restorasyonla hayat buldu

Bursa’da uzun yıllardır atıl vaziyette duran 150 yıllık Arı Evi, Nilüfer Belediyesi’nin girişimleri ile kamulaştırılarak restore edildi. Çocuklara arı, bal ve arıcılık ile ilgili eğitim vermek amacıyla evin içinde bulunan bir diğer yapı atölye haline getirildi. Ziyaretçilerine antik dönemden günümüze kadar arıcılık hakkında kronolojik deneyim sunan ev, kurdele kesim töreni sonrası hizmete açıldı.
Merkez Nilüfer ilçesi Ürünlü Mahallesi’nde bulunan yaklaşık 150 yıl önce kullanıldığı düşünülen Arı Evi, restore edilerek hizmete açıldı. Evin bahçesinde bulunan kerpiçten yapılma ve kil ile sıvanan nişli duvar, antik dönemde doğal kovan olarak kullanılıyordu. ’Arılık’ adı verilen bu duvarlara Anadolu coğrafyasında az rastlanırken, sivil mimarlık yapısının ünik örneği olan kerpiç yapıdaki nişlerin, ev planı ile birlikte düşünülerek inşa edildiğini gösteriyor.
Nilüfer Belediyesi tarafından kamulaştırılarak restore edilen yapı ile birlikte antik dönemden günümüze arı, bal ve arıcılık tarihi ziyaretçilerine aktarılacak. Ayrıca Arı Evi içerisinde restore edilen diğer yapı ise kadın ve çocuklara ayrılarak arının ekolojik döngü içindeki yerini eğlenceli eğitimlerle anlatılacak.
Anadolu’da az rastlanır bir tarihi yapıyı restore ederek geri kazandıklarını belirten Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “Ürünlü Arı Evi duvarları arıların bal yapması için doğal kovan haline getirilmiş bir ev. Anadolu’da da eşine az rastlanır bir geleneği tekrar günümüze taşımaya çalıştığımız bir yer burası. Antik dönemde de kutsal kabul edilen arı ve bal geleneğini bu mimari yapı ile günümüze kadar ulaştığını görüyoruz. Bu kültürel mirasın gelecek kuşaklar altına alınması amacıyla binayı kamulaştırdık ve yapıyı restore ederek arıcılık faaliyetlerinin anlatıldığı Arı Evi’ne dönüştürdük. Adı müze değil ama bir müze şeklinde düzenlendi. Ziyarete açılan bu mekanda antik dönemden günümüze kadar arı, bal ve arıcılık tarihinin gelişimi kronolojik olarak betim ve görsellerle ziyaretçilerimize sunuluyor. Burada ikinci bir yapımız daha var. Bu yapıyı kadın ve çocuklara ayırarak çeşitli eğitim ve atölyelerde etkinlikler düzenlemeyi planlıyoruz. Aktif olarak kullanacağımız bu bölümde de çocukların arı yaşamını ve ekolojik döngüdeki yerini bilgi ve oyunlarla destekleyerek öğrenebilecekleri bir deney haline getirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.