Yol kenarlarında nazlı nazlı salinan gelinciklerin yalnızlığını paylaş;geç ; bir rençbere selam ver, hoşbeş et, bir çocuğun başını okşa gülüşü dünyaya bedel ... Yolda kalmışa yoldaşlık et ... Çekinme ,aynı yolun yolcususun dünya kervanında..
Bilmiyor musun bu yolların sonu hep güzele iyiye çıkıyor. Unutma , heybesinde gül yaprağı taşıyanın yolu Gül kokar . Dikenlere aldırma , gün yakındır. Güneş tepede sana ışıyor.
Hatırla , yeşilliklerin arasından geçerken hışır hışır sesi ... unuttun mu çocuktun kırda koşardın kulağında kuş sesleri burnunda kekik otu kokusu, içinde heyecan alnında ter. Büyüyordun. Köyden şehre göçmemiştiniz henüz. İpekböcekleri yerdi dut yapraklarını gece seslerini duyardın, içinde bir neşe ... Sabah gün aydınlığında TRT Ankara Radyosunda Yurttan Sesler , .. Şef Özay Gönlüm . Amcan tavana bakar dinler , derin bir ah çeker , anlamaya çalışırdın dünyayı ,ne de karanlıktı o zamanlar . Şimdi aydınlık mı?
Keşiş dağına sırtını dayamış köylerdeydin.Elinin değdiği her yere kadim kültüründen aldığı feyzle güzellik inşaa eden medeniyetin çocukları yaşıyor yine burada şimdi.
Yol kenarlarında nazlı nazlı salınan gelincikler , şurda fırın başından taze ekmek kokuları gelirdi , külünde patates pişer , göğü mavisini kaybetmemiş , toprağı bereketli .
Rüzgar dostça okşuyor tenini. Yorulursun ,soluklanmak için durursun , hemen yanında belki imece usulü yapılmış hayrat çeşmesi . Kana kana içersin , aylardan Mayıstır , kuş sesleri unutulur mu o daldan ötekine , dertleri neydi ? Dünyayı güzelleştirmek görevinin en soylu neferleri.
Çoban koşar adım gelir , merakla muhabbete koşar .
3 yaşında bir kızı varmış. Kırkı henüz çıkan bir oğlu. Hala düğün borçlarını ödermiş onyedi kuzu satmış , kırk koyunu kurbana hazırlarmış , rızkı veren Allah der. Derin bir iç çeker ' Tevekkeltü Alallah'
İyilikten güzellikten doğruluktan bahseder.
Dayandığı asası , akbaş köpeği , rüzgar ,ağaçlar ,kelebekler , taşlar dostu ...
Çaya davet eder. Çay dostluğun anahtarı ...Gönle girmenin merhabası buralarda.
Vedalaşirsin. Bir derecik kenarında su sesi eşliğinde dinlenir, yola revan olursun.
Tüm hikayeler iki şekilde başlar : Ya bir insan yolculuğa başlar ya da şehre bir yabancı gelir. Şehirler zaten yabancı . Sen kendine dost , âleme dost.
Doğru yerdesin. Hoşgeldin.