BURSA HABER
Giriş Tarihi : 15-06-2021 12:08   Güncelleme : 15-06-2021 12:08

Nilüfer’in yazı evleri yazarlara ilham veriyor

Birbirinden değerli yazarları ağırlayan Nilüfer’in yazı evlerinin inzivadaki son konukları yazar ve senarist Doğu Yücel ile yazar Fatma Burçak oldu.

Nilüfer’in yazı evleri yazarlara ilham veriyor

Nilüfer Belediyesi’nin ilkini Gölyazı’da, ikincisini Misi’de hayata geçirdiği yazı
evleri, yazarlara ilham vermeye devam ediyor. Günlerce, restore edilmiş köy evlerinde
konaklayan yazarlar Misi ve Gölyazı’nın eşsiz atmosferi eşliğinde Türk edebiyatına yepyeni
eserler kazandırıyor.


Yaklaşık iki haftadır Nilüfer Belediyesi Misi Yazı Evi’nde konaklayan Doğu Yücel
“Kimdir Bu Mitat Karaman?” isimli romanının devam kitabını Misi’de kaleme aldığını
söyledi. Yazar ve senaristlik yönü dışında gazetecilik ve müzik medyası yazarlığı tecrübesi de
bulunan Yücel, “Kimdir Bu Mitat Karaman?” isimli kitabının film uyarlaması olan
prodüksiyonun çekimlerinin tamamlandığı ve bu çalışmanın yakında vizyona gireceği
müjdesini de verdi.


Nilüfer Belediyesi Misi Yazı Evi’nin yaratıcılığını tetiklediğini belirten Yücel “Köy
hayatına alıştım, pek dönesim yok. Yaklaşık iki haftadır Nilüfer Belediyesi’nin şahane
hizmeti olan bir yazı evinde konaklıyorum. Dünyanın her yerinde olan bu yazı evleri, bizim
ülkemizde bildiğim kadarıyla sadece burada var. Koca ülkede iki tane, ikisi de Nilüfer
Belediyesi’nin. Neden yazı evi önemli? Yazarların en büyük ihtiyacı olan inziva duygusunu
sağlıyorlar çünkü. Evde tek başınıza, daha doğrusu eserinizle baş başa kalıyorsunuz. Dahası
edebiyata ve yazarlığa değer veren kurumların varlığı bizi mutlu ediyor” diye konuştu.
Gölyazı’da konakladığı Göl Yazı Evi’nin kapılarını açan yazar Fatma Burçak da yazı
evi deneyimleri, Gölyazı ve Bursa’nın, üzerinde çalıştığı iki esere yansımaları hakkında bilgi
verdi. Çocuklar, gençler ve yetişkinlere yönelik farklı yazın çalışmaları, özellikle karma öykü
kitapları ve düzenlediği edebiyat atölyeleri ile tanınan Burçak “Açıldığından bu yana burası
ve Nilüfer Belediyesi’nin bu projesi hakkında bilgim vardı. Ancak, günlük yaşamdan, rutin
çalışma ve aile yaşamından uzaklaşıp sadece yazmak için böylesine güzel bir mekanda
inzivaya çekilebilme şansına henüz yeni kavuşabildim. Verimli bir yazın süreci için en
azından kendine ait bir masa, oda ve zaman şart. Ancak günlük yaşamda bu her zaman
mümkün olamayabiliyor. Edebiyata böylesine bir kaçış ve günlük gailelerden arınma duygusu
çok değerli benim için. Bu fırsat için Nilüfer Belediyesi’ne çok teşekkür ediyorum” dedi.
Göl Yazı Evi’nde konaklarken üzerinde çalıştığı eserler hakkında da bilgi veren Fatma
Burçak, “Daha önceden başladığım bir çocuk romanı ve yetişkinler için kaleme aldığım
1940’lı yıllarda geçen bir dönem romanı üzerinde çalışıyorum. Bu iki çalışmada da Gölyazı
ve Uluabat Gölü’nün bende yarattığı etkilerin yansımasını görmek mümkün olacak” dedi.