"Eskiyi getir yeniyi götür " modernitenin bize dayatması eski camlar bardak oldu misali eskiyi atmaya dönük bir eylem olarak karşımıza çıkıyor .
Günün insanı büyük bir boşlukta dönüp durmakta , kendisi olabilme macerasını yavaşlatan boşluk .
Eskiler " eskiyi yad eder" yeniler eskileri atar
Bir çift mandala eskiler atılır.
Eskiyi atarsak geriye ne kalır ? Küçük bir boşluk , büyüyüp giden bir kocaman boşluk . O boşluk nasıl dolacak elma şekerleri ile ...Tüketmekle ... Yeniyi almakla dolsa içimizdeki o büyük boşluk , ne kolay herşey .
Aziz okuyucu !
Bir bak , köyündeki o dut ağaçları nerde . Oyuklarında kuş yuvaları yok artık . Oyunlar oynanan arsalar şimdi dubleks daireler. İçinde boşluk ,boşluğun içinde yeni boşluklar .
Konfor insanın geçmişini unutturdu eskiyi naftalin kokulu zihin sandıklarına kaldırdı üstüne en muhkem kilitler vurdurdu.
Ihlamurun kokusunu duyamıyor artık insan , nane şekeri satılmıyor , mendil yok , sahaflar kadim şehirlerde.